DEVA PARTİSİ MİLLETVEKİLİ CEM AVŞAR KİRACI SORUNU GÜNDEME GETİRDİ

SİYASET 13.07.2023 - 14:05, Güncelleme: 13.07.2023 - 14:10
 

DEVA PARTİSİ MİLLETVEKİLİ CEM AVŞAR KİRACI SORUNU GÜNDEME GETİRDİ

Ülkemizin toplumsal huzurunu tehdit etme noktasına varan, komşuyu komşuya hasım yapan, halkımızı mahkeme salonlarına düşüren, kontrolsüz ve haksız bir hal alan kira sorununu Meclisin gündemine ve kamuoyuna taşımaya devam etmektedir.
  DEVA Partisi Tekirdağ Milletvekili Sayın Cem AVŞAR, aldığı 1 dakikalık sözden sonra basın toplantısı ile; Ülkemizin toplumsal huzurunu tehdit etme noktasına varan, komşuyu komşuya hasım yapan, halkımızı mahkeme salonlarına düşüren, kontrolsüz ve haksız bir hal alan kira sorununu Meclisin gündemine ve kamuoyuna taşımaya devam etmektedir. AVŞAR, OECD verilerine göre Türkiye, yurttaşların barınma ihtiyacını karşılama kapasitesi itibariyle 41 ülke arasında 38. sırada yer aldığını, 2019-2023 kira ve asgari ücret artışlarını karşılaştırarak asgari ücretteki artışın yaklaşık 5 kat olduğunu ancak kira artışlarının minimum 10 kat arttığını ifade etti. Çeşitli veri ve görsellerle hayat pahalılığı ve dolayısıyla kira artış oranlarını hem ev sahibi hem de kiracı açısından değerlendirerek anlattı. Avşar, sözlerine şöyle devam etti: “Ev sahipleri hayat pahalılığı ve çarşı pazar hiper enflasyonu karşısında evlerini daha yüksek değerlerden kiralaya vermek isterken, kiracılar da bütçelerine uygun kiralık daire bulmakta zorlanmaktalar.  Kiralardaki fahiş artışlardan yoksullar, dar gelirliler, işsizler, işçiler, devlet memurları, emekliler, öğrenciler hasılı toplumun her kesimi olumsuz etkilenmekte ve bu artışların altında ezilmektedirler.  Halkımız kredi kartından borçlanarak yaşamak zorunda bırakılmakta, kent yoksulluğu alabildiğince artmaktadır.  Devlet memurları büyükşehirlerden tayin istemekte, öğrenciler kazandıkları üniversitelere kayıt yapamamaktadır. Konut edinmek ve sağlıklı yaşam, bir anayasal hak olmaktan çıkmış barınma ve yaşam krizine dönüşmüştür.” “Gerçek müsebbip kimdir? “ diye soran AVŞAR: “Kira geliriyle geçimini sağlayan ev sahipleri de, sabit kazançlı veya yoksulluk sınırının altında yaşayan kiracılar da mağdur durumdadır. Tabi ki, malumun ilanı olacak ama son 8-10 yıldır çelişkilerle ülkeyi yöneten tek adam hükümetidir.” şeklinde konuştu. Hükümetin çözüm üretmediğini ifade eden AVŞAR, “yapılan önerilere de bakmadığını“ söyledi. “Geçtiğimiz hafta meclise gelen araştırma önerisi gündemin önüne çekilerek Genel Kurul’da görüşülmesine ilişkin grup önerisi, AKP ve MHP’li milletvekillerinin oyları reddedildiğini” ifade etti. Sorunun kök sebeplerini şu şekilde sıraladı:  Yanlış para ve faiz politikaları uygulanarak TL’ye duyulan güvensizlik yatırımcıyı gayrimenkule yöneltmiştir. Döviz kuru artışına bağlı olarak maliyetler de arttı. Düzensiz iç - dış göç ve plansız kentleşme temel sebeplerinden bir diğeridir. Ranta dayalı bir inşaat sektörünün oluşmuş olması da ayı bir sebeptir. Üretilen konutların çoğunluğu lüks konut olduğundan dar gelirli vatandaşımız ile orta sınıfın ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır.  Kentsel dönüşümde uzayan süreçler başta bir sorundur. Ülkemizde yabancıya konut satışı, kolay vatandaşlık edinilmesi için bir yol olmuştur.  Evlilik ve boşanma sebepleri ile yeni konut talebinde ciddi artış görülmektedir. Her yıl üniversite için başka bir kente giden ortalama 300 bin öğrenci bulunmaktadır. Ve çözüm önerileri sundu: Sağlıklı bir denetim mekanizması kurulmalıdır. Bölgesel kira değer haritaları oluşturulmalıdır. Kira tespit raporu ara çözüm olabilir. Kira sınırlandırması, sınıflandırılmalıdır. Konutu yatırım aracı olmaktan çıkarmak gerekmektedir. Dar ve Orta gelirli ailelere yönelik çözümlere ağırlık verilmelidir. Yabancılara en az %2 veya %3 ek vergi getirilmelidir. Büyükşehirlerdeki nüfus yükünün Anadolu’ya yayılmasını sağlayacak sosyo-ekonomik projeler hayata geçirilebilir. Gayrimenkul geliştiricilerin maliyet yüklerini azaltacak teşvikler arttırılmalıdır. Konut alıcılarına harç ve kredi faizlerinde teşvik sağlanmalıdır. Konut satışını ve kiralanmasını gerçekleştiren internet siteleri etkin denetime tabi tutulmalıdır. Toplantı sonunda Adalet Bakanı Sayın Yılmaz TUNÇ’a bir takım sorular yönetti.  Mahkemelerde açılmış, sonuçlanması beklenen kaç dava vardır? Bu konu ile ilgili her gün yaşanan adli vaka sayısı kaçtır? 1 Temmuz 2024 yılına kadar uzatılması düşünülen ve yukarıda izah ettiğimiz üzere soruna kesinlikle çözüm üretmeyen bu % 25 garabeti neye göre tespit edilmiş ve ölçü olarak halkımızın önüne konulmuştur?  Yargıya baskı kurularak kira tespit davalarındaki ilk celselerin 2024 yılına verdirildiği iddiası doğru mudur?
Ülkemizin toplumsal huzurunu tehdit etme noktasına varan, komşuyu komşuya hasım yapan, halkımızı mahkeme salonlarına düşüren, kontrolsüz ve haksız bir hal alan kira sorununu Meclisin gündemine ve kamuoyuna taşımaya devam etmektedir.

 

DEVA Partisi Tekirdağ Milletvekili Sayın Cem AVŞAR, aldığı 1 dakikalık sözden sonra basın toplantısı ile; Ülkemizin toplumsal huzurunu tehdit etme noktasına varan, komşuyu komşuya hasım yapan, halkımızı mahkeme salonlarına düşüren, kontrolsüz ve haksız bir hal alan kira sorununu Meclisin gündemine ve kamuoyuna taşımaya devam etmektedir.


AVŞAR, OECD verilerine göre Türkiye, yurttaşların barınma ihtiyacını karşılama kapasitesi itibariyle 41 ülke arasında 38. sırada yer aldığını,
2019-2023 kira ve asgari ücret artışlarını karşılaştırarak asgari ücretteki artışın yaklaşık 5 kat olduğunu ancak kira artışlarının minimum 10 kat arttığını ifade etti.


Çeşitli veri ve görsellerle hayat pahalılığı ve dolayısıyla kira artış oranlarını hem ev sahibi hem de kiracı açısından değerlendirerek anlattı.
Avşar, sözlerine şöyle devam etti:


“Ev sahipleri hayat pahalılığı ve çarşı pazar hiper enflasyonu karşısında evlerini daha yüksek değerlerden kiralaya vermek isterken, kiracılar da bütçelerine uygun kiralık daire bulmakta zorlanmaktalar. 


Kiralardaki fahiş artışlardan yoksullar, dar gelirliler, işsizler, işçiler, devlet memurları, emekliler, öğrenciler hasılı toplumun her kesimi olumsuz etkilenmekte ve bu artışların altında ezilmektedirler. 


Halkımız kredi kartından borçlanarak yaşamak zorunda bırakılmakta, kent yoksulluğu alabildiğince artmaktadır. 
Devlet memurları büyükşehirlerden tayin istemekte, öğrenciler kazandıkları üniversitelere kayıt yapamamaktadır.
Konut edinmek ve sağlıklı yaşam, bir anayasal hak olmaktan çıkmış barınma ve yaşam krizine dönüşmüştür.”
“Gerçek müsebbip kimdir? “ diye soran AVŞAR:

“Kira geliriyle geçimini sağlayan ev sahipleri de, sabit kazançlı veya yoksulluk sınırının altında yaşayan kiracılar da mağdur durumdadır.
Tabi ki, malumun ilanı olacak ama son 8-10 yıldır çelişkilerle ülkeyi yöneten tek adam hükümetidir.” şeklinde konuştu.
Hükümetin çözüm üretmediğini ifade eden AVŞAR, “yapılan önerilere de bakmadığını“ söyledi. “Geçtiğimiz hafta meclise gelen araştırma önerisi gündemin önüne çekilerek Genel Kurul’da görüşülmesine ilişkin grup önerisi, AKP ve MHP’li milletvekillerinin oyları reddedildiğini” ifade etti.

Sorunun kök sebeplerini şu şekilde sıraladı: 
Yanlış para ve faiz politikaları uygulanarak TL’ye duyulan güvensizlik yatırımcıyı gayrimenkule yöneltmiştir.
Döviz kuru artışına bağlı olarak maliyetler de arttı.
Düzensiz iç - dış göç ve plansız kentleşme temel sebeplerinden bir diğeridir.
Ranta dayalı bir inşaat sektörünün oluşmuş olması da ayı bir sebeptir.
Üretilen konutların çoğunluğu lüks konut olduğundan dar gelirli vatandaşımız ile orta sınıfın ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. 
Kentsel dönüşümde uzayan süreçler başta bir sorundur.
Ülkemizde yabancıya konut satışı, kolay vatandaşlık edinilmesi için bir yol olmuştur. 
Evlilik ve boşanma sebepleri ile yeni konut talebinde ciddi artış görülmektedir.
Her yıl üniversite için başka bir kente giden ortalama 300 bin öğrenci bulunmaktadır.
Ve çözüm önerileri sundu:
Sağlıklı bir denetim mekanizması kurulmalıdır.
Bölgesel kira değer haritaları oluşturulmalıdır.
Kira tespit raporu ara çözüm olabilir.
Kira sınırlandırması, sınıflandırılmalıdır.
Konutu yatırım aracı olmaktan çıkarmak gerekmektedir.
Dar ve Orta gelirli ailelere yönelik çözümlere ağırlık verilmelidir.
Yabancılara en az %2 veya %3 ek vergi getirilmelidir.
Büyükşehirlerdeki nüfus yükünün Anadolu’ya yayılmasını sağlayacak sosyo-ekonomik projeler hayata geçirilebilir.
Gayrimenkul geliştiricilerin maliyet yüklerini azaltacak teşvikler arttırılmalıdır.
Konut alıcılarına harç ve kredi faizlerinde teşvik sağlanmalıdır.
Konut satışını ve kiralanmasını gerçekleştiren internet siteleri etkin denetime tabi tutulmalıdır.
Toplantı sonunda Adalet Bakanı Sayın Yılmaz TUNÇ’a bir takım sorular yönetti. 
Mahkemelerde açılmış, sonuçlanması beklenen kaç dava vardır?
Bu konu ile ilgili her gün yaşanan adli vaka sayısı kaçtır?
1 Temmuz 2024 yılına kadar uzatılması düşünülen ve yukarıda izah ettiğimiz üzere soruna kesinlikle çözüm üretmeyen bu % 25 garabeti neye göre tespit edilmiş ve ölçü olarak halkımızın önüne konulmuştur? 
Yargıya baskı kurularak kira tespit davalarındaki ilk celselerin 2024 yılına verdirildiği iddiası doğru mudur?

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tekirdaginsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.