ŞEYTAN ALAYI - BEAUTY AND THE BEAST Aralık ayı girdiğinde Avrupa´da tatlı bir telaş başlar. Onlar için önemli olan büyük bayramları Christmas (Weihnachten) yaklaşmıştır çünkü. Sokakları, parkları ışıl ışıl süslerler, büyük çadırlar kurarlar, yöresel yiyeceklerini bu standlarda satarlar. Soğuk kış gecelerinde bu çadırların önündeki masalarda bir yandan dostlarıyla sohbet edip bir yandan ?´Weihnachtspunsch´´ (portakal,tarçın,karanfil,üzüm,likör veya rum ve şarap karışımı olan sıcak içki) yudumlamak en büyük zevkleridir. Evlerin camları, balkonları renk renk ampullerle aydınlanır, her evin balkonundan, penceresinden girmeye çalışan bir noel baba figürü vardır. İnsanlardaki o heyecanı ve hareketliliği açık bir şekilde görebilirsiniz. Alışveriş merkezlerinde -hohoho- diye dolaşan noel babalar çocuklara hediyeler vererek eğlendirmeye çalışır. Evlerin bir köşesinde çam ağacı dikilir, itinayla süslenir. Altına Weihnachten sabahı açılmak üzere aile fertlerine alınan hediyeler dizilir. Burada bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Avrupa´da çam ağacı yılbaşı için süslenmez. Yani Türkiye´de bilinenin tersine bütün o hazırlıklar yılbaşı için değil 24 Aralık içindir. Hristiyanların en büyük dini bayramı. O gün Hz İsa´nın yeryüzüne inişini beklerler. Bütün o şatafatlı süslemeler, heyecanlar 24 Aralık içindir. Yılbaşı için değil. Yılbaşı sadece yeni senenin gelişidir. 1-24 Aralık günleri içerisinde Hristiyanlar mezheplerine göre farklı günlerde kiliseye giderler. Onların inancına göre çocuklarda en güzel fener kimin elinde olursa Hz. İsa onun yanına gelir. Bu yüzden okulda en güzel fenerleri yapmak için öğrenciler birbirleriyle yarışırlardı. 24 Aralık gecesi herkes kapısının önüne fener koyar. Nedeni ise Hz. İsa´ya geleceği ev için ışık tutmaktır. (fener yapımında okullu olduğumuz için biz Müslüman çocuklarda yapmak zorundaydık. Güzel fenerleri kapı önüne değil de evimizin güzel bir köşesinde süs olarak kullanırdık.) O gün adeta hayat durur. Öğlen 12.00´dan sonra bütün alışveriş yerleri, eğlence yerleri kapanır. Herkes evinde olur.  Türkiye de de bir çok büyük şehirde gayri Müslümler yaşadığı için buraya kadar anlattıklarıma şahitlik etmiş olabilirsiniz. Yazımın devamında Avusturya´dan başka hiçbir ülkede göremeyeceğiniz bir ritüelden bahsetmek istiyorum. Avusturya´da 5 ve 6 Aralık tarihinde gerçekleştirdikleri bir ritüel vardır. ?´ŞEYTAN ALAYI´´. Şeytan alayı 16. Yüzyıl ve öncesine dayanır. Herkesin bildiği üzere Noel baba çocuklara hediyeler dağıtır, onların isteklerini dinler ve Noel de onlara diledikleri hediyeleri yaramazlık yapmazsalar getireceğini söyler. Peki ya yaramaz çocuklar? Onlara ne yapmalı? Cezalandırmalı?. Ailelerin çocuklarına ?´eğer yaramazlık yaparsan, sana Noel baba değil Şeytan gelir´´ tehditleriyle Noel baba zıttı bir figür ortaya çıkarırlar.  Madalyonun iki yüzü gibi düşünün.  Kendi dillerinde PERCHT veya KRAMPUS olarak adlandırılırlar. İlk zamanlarda gönüllü şeytan rolünü üstlenen vatandaşlar yüzlerini sadece siyaha boyayıp gece gezmeye başlarlar. Evlerin camlarına, kapılarına vurup çocukları yaramazlık yapmasınlar diye korkuturlardı. Daha sonraki seneler boynuzlu şeytan maskları takmaya başladılar. Yıllar geçtikçe kendilerine gelenek haline getiren halk daha ürkütücü olmak için siyah renklerde tüylü kostümler giymeye başladılar. Bellerine büyük çanlar ve ellerine zincirler alıp korkutmalara devam ettiler. Çanlar sayesinde geldiklerini uzaktan duyabiliyordunuz. Çocukları korkutma yoluyla çıkıp yetişkinlere kadar gitti ve artık bir ritüel haline gelmeye başladı. Hatta olayı abartıp ellerindeki zincirlerle insanlara vurmaya başladılar. Halktan fazla şikayet olunca insanlara saldırmaları yasaklandı. 20. yüzyıla kadar şeytanların sayıları çoğaldı ve kendilerine ait dernek kurdular. Günümüzde artık bir Show olarak izliyoruz onları. Gösterilerine Noel Babalar ve beyaz kıyafetli kanatlı melekler eşlik ediyor. İyilik ve kötülük simgesi oluşturuyorlar. Çeşitli danslar eklediler. Her grubun yaptıkları danslar farklı oluyor. Bir grup ellerinde odun çubuklarla Davut yıldızı yapıp etrafında dans ediyor. Diğer bir grup ise aralarına bir çocuk alıp etrafında dans ediyorlar. Ama benim favorim gece olanlar. Nedeni ise gece gösterileri bir başka oluyor çünkü. Yaklaşık 15 kadar Percht bir çember oluşturuyor ateş yakıyorlar ve ellerinde meşalelerle ateşin etrafında dans ediyorlar.  5 Aralıkta olur da Avusturya´da bulunursanız hem gündüz hem gece olan gösteriyi kesinlikle kaçırmayın. Ayrıca  Perchtlerin korkunç görünümünden, çirkinliğinden korkmanıza gerek yok. O kostümleri giyenler güzel genç kızlar ve yakışıklı delikanlılar.