LEMAN CAN
Köşe Yazarı
LEMAN CAN
 

SIĞINMACI MI ? İSTİLACI MI ?

SIĞINMACI MI ? İSTİLACI MI ? Yol geçen hanı olan ülkemdeki sığınmacı derdimiz 2011 yılında Hatay-Yayladağı sınır kapısından ülkemize giren 252 kişilik bir sığınmacı grubu ile başladı. Aslında o zaman felaketin boyutu hakkında neredeyse kimsenin fikri yoktu ( Olmayan akılda fikir mi olur diyorsunuz, haklısınız).    Yıldan yıla artarak devam eden Suriyeli nüfus 2023 yılı Temmuz ayı itibarı ile resmi verilere göre 3  milyon 300 bin olmuş. 2022 yılında bu sayı 3 milyon 700   bin)   Afganlıları, İranlıları, Iraklıları, Afrikalıları saymıyorum bile. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, "Zorla Yerinden Edilmede Küresel Eğitimler 2022" başlıklı raporu yayımlandı. Buna göre Türkiye, resmi rakamlara göre yaklaşık 3,6 milyon mülteciyle dünya genelinde en fazla mülteci nüfusuna ev sahipliği yapan ülke oldu.  Bunlardan yalnızca 114 bin 300 mültecinin, sığınma başvurusu yapılan ülkeden onları kabul eden başka bir ülkeye transfer edilmiş. Ekonomide ilk 10 a giremedik ama kayıtlı mülteci sayısında dünya birincisi olduk. Ne kadar iftihar etsek az. Aslında 40 gün 40 gece şenlik yapmamız gerek ama iktidar tasarruf yapıyor. Bizim vergilerimizle beslenen bu mülteciler hakkında ne yazık ki doğru bilgi alamıyoruz. İktidar bütün sorulara kör ve sağır. Ortalıkta, hiçbir matematik formülü ile çözülemeyen rakamlar dolaşıyor, dedikodunun bini bir para. Göçmenleri hükumet de saymıyor herhalde. Türkiye’nin sığınmacıların ihtiyaçlarının karşılanması için “kamp tipi” bir yaklaşım yerine “şehirlerde  serbest ikamet” yaklaşımını öngören bir politika izlemesi daha büyük sorunlara sebep oldu: İşsizliğin artması İşçi ücretlerinin düşmesi Kiraların artması Sağlık sisteminin yükünün artması Gettoların oluşması Bazı şehirlerin (Kilis) Nüfus dengelerinin bozulması Çocuk gelinlerin artması Çocuk işçi sayısının artması 20-40 yaş arasında cinsiyet eşitsizliğinin (100 kadına 120 erkek ) sosyal sorunları artırması Bu sebeplerden dolayıdır ki yapılan birçok kamuoyu yoklaması, iktidar inat etse de Suriyelilerin geri gönderilmesini isteyen vatandaşların oranının yüzde 70 ile 85 arasında değiştiğini gösteriyor.  2022 yılında Suriyeliler arasında yapılan bir araştırmaysa, Suriyelilerin yüzde 80’inin ülkelerine geri dönmeyi düşünmediğini ortaya koyuyor. 1994 de ABD de yapılan bir toplantıda Alman asıllı ABD li katılımcının Türk katılımcıya: “ Önümüzdeki 30-40 yıl içerisinde Arap-İslam coğrafyasından kuzeye doğru yaklaşık 90 milyon kişi göç edecek ve bunun 40 milyonu Anadolu’da kalacak. Siz ne yapacaksınız?” Sorusunu yöneltmiş.  Ben de halkın muhalefetine rağmen, kayıtlı ve kayıtsız tüm sığınmacılara sahip çıkan iktidara soruyorum: Sığınmacı  nüfus gelecekte ne olacak? Sığınmacı mı? İstilacı mı? Bu günden itibaren ülkemize hiçbir sığınmacı gelmez ve ülkemizdekilerin hiç biri geri dönmez ise şu anda kadın başına 5 in üzerinde olan doğurganlığı da 3,4 olarak alırsak 2050 yılında yalnızca Suriyeli nüfus 7 milyon civarında olacak. (2050 de Türkiye’nin nüfusu da 96 milyon tahmin ediliyor.) O halde şu tedbirlerin bir an önce alınması gerekiyor: Göç İdaresi Başkanlığı ve Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü “bakanlığa” dönüştürülerek tüm mülteci, sığınmacı ve diğer statüdeki yabancıların dil eğitimi,  ülkenin hukuksal, kültürel, toplumsal düzenine uyum, vatandaşlık işlemleri, yerleşim, çalışma ve diğer işlemlerinin tek elden ve yeterli düzeyde takibi sağlanmalı 6 + 3 + 4 zorunlu öğrenim sistemine geçilmeli Ülkede bulundukları süre içerisinde sigorta ve vergi sistemine tabi tutulmalı Yerleşim yerlerinin, gettolaşma önlenecek şekilde hükumetçe belirlenmeli ve yakından takip edilmeli Çocuk gelin ve çocuk işçiliği engelleyecek yaptırımlar konulmalı Hiç olmazsa tek gelen mülteciler yaşları göz önüne alınarak kontrollü bölgelerde ( kamplar, sığınma evleri vb) barındırılmalı.  Yoksa ülkemizde sürgün ve azınlık olmayalım diye can veren atalarımıza verecek cevap bulamayız.  
Ekleme Tarihi: 03 Ekim 2023 - Salı

SIĞINMACI MI ? İSTİLACI MI ?

SIĞINMACI MI ? İSTİLACI MI ?


Yol geçen hanı olan ülkemdeki sığınmacı derdimiz 2011 yılında Hatay-Yayladağı sınır kapısından ülkemize giren 252 kişilik bir sığınmacı grubu ile başladı. Aslında o zaman felaketin boyutu hakkında neredeyse kimsenin fikri yoktu ( Olmayan akılda fikir mi olur diyorsunuz, haklısınız). 

  Yıldan yıla artarak devam eden Suriyeli nüfus 2023 yılı Temmuz ayı itibarı ile resmi verilere göre 3  milyon 300 bin olmuş. 2022 yılında bu sayı 3 milyon 700   bin)   Afganlıları, İranlıları, Iraklıları, Afrikalıları saymıyorum bile.


Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, "Zorla Yerinden Edilmede Küresel Eğitimler 2022" başlıklı raporu yayımlandı. Buna göre Türkiye, resmi rakamlara göre yaklaşık 3,6 milyon mülteciyle dünya genelinde en fazla mülteci nüfusuna ev sahipliği yapan ülke oldu. 


Bunlardan yalnızca 114 bin 300 mültecinin, sığınma başvurusu yapılan ülkeden onları kabul eden başka bir ülkeye transfer edilmiş.
Ekonomide ilk 10 a giremedik ama kayıtlı mülteci sayısında dünya birincisi olduk. Ne kadar iftihar etsek az. Aslında 40 gün 40 gece şenlik yapmamız gerek ama iktidar tasarruf yapıyor.


Bizim vergilerimizle beslenen bu mülteciler hakkında ne yazık ki doğru bilgi alamıyoruz. İktidar bütün sorulara kör ve sağır.
Ortalıkta, hiçbir matematik formülü ile çözülemeyen rakamlar dolaşıyor, dedikodunun bini bir para.
Göçmenleri hükumet de saymıyor herhalde.
Türkiye’nin sığınmacıların ihtiyaçlarının karşılanması için “kamp tipi” bir yaklaşım yerine “şehirlerde  serbest ikamet” yaklaşımını öngören bir politika izlemesi daha büyük sorunlara sebep oldu:
İşsizliğin artması
İşçi ücretlerinin düşmesi
Kiraların artması
Sağlık sisteminin yükünün artması
Gettoların oluşması
Bazı şehirlerin (Kilis) Nüfus dengelerinin bozulması
Çocuk gelinlerin artması
Çocuk işçi sayısının artması
20-40 yaş arasında cinsiyet eşitsizliğinin (100 kadına 120 erkek ) sosyal sorunları artırması

Bu sebeplerden dolayıdır ki yapılan birçok kamuoyu yoklaması, iktidar inat etse de Suriyelilerin geri gönderilmesini isteyen vatandaşların oranının yüzde 70 ile 85 arasında değiştiğini gösteriyor. 
2022 yılında Suriyeliler arasında yapılan bir araştırmaysa, Suriyelilerin yüzde 80’inin ülkelerine geri dönmeyi düşünmediğini ortaya koyuyor.
1994 de ABD de yapılan bir toplantıda Alman asıllı ABD li katılımcının Türk katılımcıya:
“ Önümüzdeki 30-40 yıl içerisinde Arap-İslam coğrafyasından kuzeye doğru yaklaşık 90 milyon kişi göç edecek ve bunun 40 milyonu Anadolu’da kalacak. Siz ne yapacaksınız?” Sorusunu yöneltmiş. 
Ben de halkın muhalefetine rağmen, kayıtlı ve kayıtsız tüm sığınmacılara sahip çıkan iktidara soruyorum:
Sığınmacı  nüfus gelecekte ne olacak?

Sığınmacı mı? İstilacı mı?

Bu günden itibaren ülkemize hiçbir sığınmacı gelmez ve ülkemizdekilerin hiç biri geri dönmez ise şu anda kadın başına 5 in üzerinde olan doğurganlığı da 3,4 olarak alırsak 2050 yılında yalnızca Suriyeli nüfus 7 milyon civarında olacak.
(2050 de Türkiye’nin nüfusu da 96 milyon tahmin ediliyor.)
O halde şu tedbirlerin bir an önce alınması gerekiyor:
Göç İdaresi Başkanlığı ve Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü “bakanlığa”
dönüştürülerek tüm mülteci, sığınmacı ve diğer statüdeki yabancıların dil eğitimi,  ülkenin hukuksal, kültürel, toplumsal düzenine uyum, vatandaşlık işlemleri, yerleşim, çalışma ve diğer işlemlerinin tek elden ve yeterli düzeyde takibi sağlanmalı
6 + 3 + 4 zorunlu öğrenim sistemine geçilmeli
Ülkede bulundukları süre içerisinde sigorta ve vergi sistemine tabi tutulmalı
Yerleşim yerlerinin, gettolaşma önlenecek şekilde hükumetçe belirlenmeli ve
yakından takip edilmeli
Çocuk gelin ve çocuk işçiliği engelleyecek yaptırımlar konulmalı
Hiç olmazsa tek gelen mülteciler yaşları göz önüne alınarak kontrollü
bölgelerde ( kamplar, sığınma evleri vb) barındırılmalı. 
Yoksa ülkemizde sürgün ve azınlık olmayalım diye can veren atalarımıza verecek cevap bulamayız.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tekirdaginsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.