Osmanlı var olduğu 624 yıl boyunca “Din, Devlet, Vatan ve Millet” felsefesini yaşadı ve bize de miras bıraktı. Bu mirası bize nerede yaşattı? 3 kıta üzerinde; sanatta, mimaride, musikide, hayır ve hasenatta, camilerde, minarelerde, hamamlarda, kervansaraylarda, mutfağında, giyim kuşamında… Büyük miras şekilde yaşattı. Osmanlı’ nın el attığı her dal farklıdır. Osmanlı çağdaşı Rus’a, İngiliz’ e, Alman’a, Fransız’ a, Çin’ e, Aceme, Arab’ a, Yunan’a, Bulgar’a, Romen’ e, Sırp’a hiçbir yönden benzememiştir.  Osmanlı kahvesi, Osmanlı tokadı, Osmanlı Kal’ası, Osmanlı Ordusu, Osmanlı sancağı, Mehteran takımı, Osmanlı mutfağı, Osmanlı edebiyatı, Osmanlı resmi dili, Osmanlı çeşmeleri, camileri, kütüphaneleri… Osmanlı kendi başına münhasır büyük bir devletti. Suudi Arabistan Vahabiliği, İran Şiiliği, Osmanlı coğrafyası üzerindeki eserleri yok etmek için büyük paralar harcıyorlar. Yakından ilgilendiğimiz Kırım topraklarında bunu fazlasıyla gördük. Adamlar oralarda cirit atıyordu. Din, devlet, mülk, millet! Milliyetçilik anlayışımız bu 4 unsurda cem edilmiştir. Türk milliyetçiliği herhangi bir yanı noksan fikir manzumesinden ibaret olmamış bilakis her iki dünyamızı kurtarmaya yönelik temeller üzerine bina edilmiştir. Türk milliyetçiliği dinsiz bir toplum önermediği gibi din konusunda serbestliği benimsemiş bir fikir cereyanı da değildir. Dini ve milli kimlikleri geliştirmeyi gaye edinmiştir. Türk milliyetçiliği mutlaka devlet kurar, devletsiz yaşayamaz. Orhun kitabeleri açık delildir. Çünkü hürriyetini ancak ve ancak devlet nizamı içinde muhafaza edebileceğine inanmıştır.  Türk milliyetçiliği vatan mefhumuna bağlıdır ve bu vatan üzerinde milletini adil ve müreffeh yaşatmak ülküsünü töre olarak hayata geçirmiştir. Düşmanlar bizdeki; din, devlet, vatan, millet duygularını yok edemeyince Osmanlı düşmanlığını öne çıkardılar. Bugün bunu bariz olarak yaşıyoruz. Kolayca da başardılar diyebilirim. Uydurduğu sahte, yalan, belge, bilgi, vesika (her neyse) bunlarla fitne fesat uyandırmaya devam ediyorlar. Osmanlılığı Araplaşma olarak tanımlayan batılı düşmanlarımız maalesef bu tabiri içimizdeki cahillere de büyük ölçüde benimsettiler ve Arap dünyası üzerindeki emperyalist saltanatlarını sömürmeye devam ediyorlar. O coğrafyadan bizi silah zoruyla çıkarıp kendileri yerleştiler.  400 çadırlık bir obadan diriliş sağlayan Osmanlı son nefesinde bile (7) cephede savaşarak şerefiyle öldüler ve ölürken bile yepyeni bir Türk Cumhuriyeti nin doğmasına zemin hazırlayarak çekildiler. Osmanlı bizim ecdadımız... Bıraktığı din-i devlet, mülk-ü millet mirasından Türk milliyetçiliği güneşi doğmuştur. Gerisin geriye ekli Türk tarihi zincirindeki şanlı halkalar (Selçuklu, Karahanlı, Göktürkler, Hunlar gibi daha nice devletçiklerimiz) bizim şeref nişanelerimizdir. Geçmişe uzanan altın zincirde paslı, kirli halka yoktur. Hepsi bizimdir, her biri biziz. Bizde reddi miras asla olamaz. Sevabımıza da günahımıza da sahip çıkan asil Türk milletiyiz.