HASAN ERGE
Köşe Yazarı
HASAN ERGE
 

SİYASETİMİZ MUTASYON GEÇİRİYOR

Covit-19 Virüsünün mutasyonlar geçirmesi gibi siyasetimiz de hızlı değişimler geçiriyor. Mutasyona uğrayan virüs ne kadar tehlikeli ise yeni versiyon siyaset de ondan daha tehlikeli. Bu yaşananlara bakarak; sağduyulu herkes şunu demeli: Komşulukları bozan adımlar ve anlayışlar istemiyoruz! Şu yakın günlere kadar; -Dik başlı siyaset, -Çok sataşmalı siyaset, -Tahrik edici siyaset… Sadece Ankara’ da başlar, taşraya yaydırılmadan, yayılmadan birkaç gün sonra başladığı yerde sona ererdi. Gerilimli, öfkeli, itiş kakışlı siyasetin başladığı yerde kar gibi eriyip gitmesi iç barışın devamı açısından son derece önemli; hepimiz bunun bilincinde olmak zorundayız… Hele şu günlerde! Ancak, Ankara sert üslubunu taşraya da yansıtmak çabası içinde görülüyor. Vereceğim 3 örnek maksadıma yeterli sayılır: -Ümit Özdağ’ ın peş peşe yaptığı açıklamalarına tepki olarak 81 İlin İYİ Parti İl Başkanları Ankara’ ya çağrıldı ve Ümit Özdağ Hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunmaları istendi (ki) başkanlar illerine döndüklerinde gereğini yaptılar. -Kılıçdaroğlu’ nun; Valilere, kaymakamlara… “Militan”  demesine karşılık, Sn. Erdoğan da hakaret davası açılması yönünde çağrıda bulundu. -Üçüncüsü, Boğaziçi Üniversitesi protestoları kapsamında bazı belediye başkanları da devreye girerek Rektöre istifa çağrısında bulunan mektuplar yayınladılar. Bu tür girişimlerin, genel merkezlere rağmen olması ihtimali tabi ki, çok düşüktür. Bu işlerde ciddi anlamda yanlışlıklar olduğunu ifade etmeye çalışıyorum. Bize taşranın sakinliği huzuru lazım, metropollerde kafası yorulan taşraya atıyor kapağı çünkü buralarda huzur (hala) var. Herkes davasını sonuna kadar savunsun ama bunun doğru adresi taşra değildir. Hudutları Ankara ile sınırlı kalmak şartıyla herkes fikir beyan etsin, taşranın görevi yerel siyasettir.  Türkiye’ de en büyük siyasi deniz Ankara’ dır.Suları çabuk kirlenmez ama taşra suları göle benzer, birkaç kişinin atacağı çer çöp ile kirlenmesi mümkündür. Kaldı ki; taşra insanı genellikle birbirine akraba, hısım ve komşudurlar. Siyasetimiz hızlı biçimde tıpkı virüs gibi mutasyon geçiriyor…  Hey koca devletlüm! Çok şeylerimizi siyasete kurban verdik, bari komşuluklar bizde kalsın.
Ekleme Tarihi: 05 Şubat 2021 - Cuma

SİYASETİMİZ MUTASYON GEÇİRİYOR

Covit-19 Virüsünün mutasyonlar geçirmesi gibi siyasetimiz de hızlı değişimler geçiriyor.

Mutasyona uğrayan virüs ne kadar tehlikeli ise yeni versiyon siyaset de ondan daha tehlikeli.

Bu yaşananlara bakarak; sağduyulu herkes şunu demeli: Komşulukları bozan adımlar ve anlayışlar istemiyoruz!

Şu yakın günlere kadar;

-Dik başlı siyaset,

-Çok sataşmalı siyaset,

-Tahrik edici siyaset…

Sadece Ankara’ da başlar, taşraya yaydırılmadan, yayılmadan birkaç gün sonra başladığı yerde sona ererdi. Gerilimli, öfkeli, itiş kakışlı siyasetin başladığı yerde kar gibi eriyip gitmesi iç barışın devamı açısından son derece önemli; hepimiz bunun bilincinde olmak zorundayız… Hele şu günlerde!

Ancak, Ankara sert üslubunu taşraya da yansıtmak çabası içinde görülüyor.

Vereceğim 3 örnek maksadıma yeterli sayılır:

-Ümit Özdağ’ ın peş peşe yaptığı açıklamalarına tepki olarak 81 İlin İYİ Parti İl Başkanları Ankara’ ya çağrıldı ve Ümit Özdağ Hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunmaları istendi (ki) başkanlar illerine döndüklerinde gereğini yaptılar.

-Kılıçdaroğlu’ nun; Valilere, kaymakamlara… “Militan”  demesine karşılık, Sn. Erdoğan da hakaret davası açılması yönünde çağrıda bulundu.

-Üçüncüsü, Boğaziçi Üniversitesi protestoları kapsamında bazı belediye başkanları da devreye girerek Rektöre istifa çağrısında bulunan mektuplar yayınladılar. Bu tür girişimlerin, genel merkezlere rağmen olması ihtimali tabi ki, çok düşüktür.

Bu işlerde ciddi anlamda yanlışlıklar olduğunu ifade etmeye çalışıyorum.

Bize taşranın sakinliği huzuru lazım, metropollerde kafası yorulan taşraya atıyor kapağı çünkü buralarda huzur (hala) var.

Herkes davasını sonuna kadar savunsun ama bunun doğru adresi taşra değildir.

Hudutları Ankara ile sınırlı kalmak şartıyla herkes fikir beyan etsin, taşranın görevi yerel siyasettir. 

Türkiye’ de en büyük siyasi deniz Ankara’ dır.Suları çabuk kirlenmez ama taşra suları göle benzer, birkaç kişinin atacağı çer çöp ile kirlenmesi mümkündür.

Kaldı ki; taşra insanı genellikle birbirine akraba, hısım ve komşudurlar.

Siyasetimiz hızlı biçimde tıpkı virüs gibi mutasyon geçiriyor… 

Hey koca devletlüm!

Çok şeylerimizi siyasete kurban verdik, bari komşuluklar bizde kalsın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tekirdaginsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.