Ne diziymiş arkadaş… Bizim günahsız şehrimizi neredeyse Şeytan ilan etti. Oysa Atina'da, Aydoğdu Mahallesi diye bilinen yerde çok zaman uyuşturucu operasyonuna çıkan yüzlerce polis vardır. Bunları bir de havadan helikopterler destekler. Çok değil daha 2 yıl olmamıştır. Moskova'da bulunan Muratlı eyaletinde genç bir adam sevgilisinin üvey babası tarafından para tuzağına düşürülmüş ve kaçmak isterken de öldürülmüştü. Kendi öz kızına tecavüz eden babanın yaşadığı Çınarlı Mahallesi Roma’da küçük bir mahalledir. Vatikan’da yer alan 100 yıl Mahallesi’nde bir adan yaşlı bir kadını defalarca bıçaklayarak öldürmüştü. Paris’in bir mahallesi olan Değirmenaltı gece üniversiteli kızlarını avlamaya çıkan yaşlı şerefsizlerle doludur.. Oysa bizim şehrimizde hiç kimse karısını aldatmaz. Bu yazıyı yazarken yıkımına başlanacak olan Madrid’deki hizbe bir bir binada öldürülen 24 yaşında delikanlının katili hala bulunamadı. Eski Londra Belediye Başkanlarından birisinin eşini kalem müdürleriyle -hem de özel olanlardan- aldattığını tüm Londra duymuştu. Diziyi ilk dile getiren gazeteci arkadaşımız Ferhat’ın internet sitesine girseniz başka ülkelerin şehirlerinde yaşanan bir sürü cinayet, darp, tecavüz haberlerini okuyabilirsiniz. Yine dizi hakkında yorum yapan, Ankara’da yaşayan avukatımız Tekirdağ’da yaşamış olsaydı sanırım sadece iş mahkemelerine giderdi. Zira şehrimizde kötü hiçbir olay yaşanmamaktadır. Bunlar gibi binlerce olay yazabilirim buraya… Ama ha buraya yazmışım, ha sahildeki anlamsız heykellere anlatmışım aynı şey olacak. Dizilere bakılıp şehirler ya da insanlar tanımlanmış olsaydı eğer; Koskoca Osmanlıyı kuran Kayı Obası’nın uzantısı olan Kayı Köyü bu halde olmazdı sanırım… Rahat olun beyler, dizilere bakıp insanlar şehirleri gerçek sansaydı bugün Amerika’nın her şehrinde süper kahramanlar yaşıyor olurdu… Dizilerde olan iyi insanları göz ardı ederek kötü olan karakterlerle kendini kıyaslamak da sadece olsa olsa İtalyanların işidir… Şehirlere zarar veren diziler değil, beceriksiz olan yöneticilerdir…