SOSYOLOG ÖZLEM SEZGİN KILIÇÇI
Köşe Yazarı
SOSYOLOG ÖZLEM SEZGİN KILIÇÇI
 

KEŞKE OKUDUĞUNU ANLASAYDIN

Kendilerine şeyh, hoca gibi unvanlar yakıştırılan kişilerin yaptıkları açıklamalara belirli dönemlerde sıkça maruz kalıyoruz. Bombardıman halinde sağlı sollu açıklamalar geliyor. Belirli bir mantık sırası takip etmeyen bu açıklamaları unutmayalım diye not alıyorum. Madem bu kadar önemli şahsiyetler, böyle büyük sözler ediyorlar kenarda dursun diye buraya yazıyorum. Önce Halil Konakçı ile başlayalım. Kendisi laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı olarak çalışan imam-hatiplerden biri. Hatırlarsanız “"Hatay’ın çoğunluğu Arap’tır. Kürt ve Arap kardeşlerimiz var orada. Hala da öyle. O zaman da öyleydi. 1938’e kadar Fransız işgalindeydi. Fransızlar, ezanı Hatay’daki Müslüman köylerinde, camilerinde yasaklamadılar" diye bir beyanat vermişti. Hakkında soruşturma başlatılmıştı sonrasını bilemiyoruz. Yakın zamanda da "Bu ülkede acilen Müslüman ve kâfir tanımının yapılması lazım. Bir kişi, şeriata sövüyor ve şeriatı istemiyorsa o kişi kâfirdir. Bu kadar basit" sözlerini söylediği bir video yayınladı. “Kadın erkek eşitliği tamamen yalan. Namazını kıldırt hanımına, başını örttür. Sokaklar kasap dükkânı gibi. Et görmekten içimiz dışımıza çıkıyor” sözleri üzerine suç duyurusunda bulunuldu. Lakin açıklamaların “düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı, suç teşkil etmediği” savunuldu ve işleme konulmadı. Hüseyin Çevik, "Kıyamette azabı en şiddetli olan, resim yapandır!" dedi. “E, ben ekmeğimi resimden kazanıyorum. Tövbe haşa, o zaman keranede çalışan kadın da ben de ekmeğimi buradan kazanıyorum desin.” Bunlar kendisinin söylemleridir, benimle bir alakası yoktur. Ben zaten istesem de topluluk karşısında kullanamam bu kelimeleri. Konunun hemen kadına ve cinselliğe gelmesini katmıyorum bile hesaba.  Hüseyin Çevik kimdir? İmam Hatip Lisesi mezunu, ticaretle uğraşan biri. 2019 yılında youtube üzerinden bir kanal açarak videolar yayınlıyor. 556 bin de takipçisi var. Bir videosunda “Peruk takan kadınlar haramdır. Başkasına güzel görünmek için süsleniyor çünkü.” diyor. Aynı videoda “Erkeklerin saç ektirmesi caiz değildir. Protez saç kullanması caiz değildir. Kellik en güzelidir.” diye güzelleme de yapıyor. Kadınların sosyal iletişim ve etkileşimiyle ilgili de konuşan Çevik, " Kadın 'ben işim gereği kibar konuşuyorum' diyorsun da karşındaki sapık da 'bu bana yürüyor' diyor. Sen kırıtarak konuşursan karşındaki adam da bıyıklarını çevirmeye başlar. Hanım abla fazla kibar konuşma, fazla kırıtma. Adamın canını sıkma. Başlarım senin işine de kibarlığına da..." ifadelerini kullandı. “İhtiyaç halinde erkeklerle konuşabilirsin ama onun haricinde boş muhabbet yapamazsın” diye direktifte verdi.  Çevik Hoca erkekleri es geçmiyor.  "Biz kadınlara çıplak geziyor diyoruz ama erkekler de çıplak geziyor. Erkekler şortla gezmesin. Bu ne ya! Nuri Alço gibi geziyorsunuz. Cennet tam Türklere göre. Kılın şu namazları cennete gidin, canımı sıkmayın. Cennette mangal yap, melekleri de çağır 'Gelin baba gelin' Yap mangalı 'Ya Resul Allah gel mangala' de". Bu arada dinleyen kitleye hitap şekli de çok enteresan “Cevap versenize lan!”, “Müptezeller!” gibi sevgi ve saygı içeren yakıştırmaları var. “Ben diğer hocalara benzemem. Ben ve Bağcılar bebeleri alırız ifadenizi.” gibi cümlelerini de duydu bu kulaklar. Daha enteresan olanı dinleyen güruhun bu sözlere kahkahalarla cevap vermesi. Gerçekten tam bir İslâm âlimi kendisi…  Şanlıurfa Mevlana Halid Camisi İmamı Mehmet Şükrü Dörtbudak’ın kadınları ve çocukları giydikleri kıyafetler üzerinden, “Çocuğun kolu, göğsü, her tarafı açık. Ondan sonra pedofili suçtur. Pedofiliyi sen körüklüyorsun” Ne muazzam bir tespit değil mi? Çocuklardan elini ayağını çek demek yok. Bu Zat’ın sözleri bu kadar değil elbette. Dörtbudak başka bir vaazında ise “Çocuklarımızı okutalım. Tamam okutun. Allah’ın ilk emri oku. Biz sadece oku yönünü alıyoruz. Ama ne şekilde oku. Kadın erkek karışık bir şekilde. Edebinden, hayâsından sıyrılacak bir şekilde. Erkek öğretmenlerin kızlara ders vereceği bir ortamda. Kadın öğretmenlerin açık-seçik bir şekilde erkeklere ders vereceği bir ortamda. Bunlar cenabı Allah’ın arzu ettiği bir okuma sistemi değildir” diyerek karma eğitimi de hedef almıştı. Çok büyük ceza aldı kendisi. Pedofili vaazından kınama ve karma eğitimle ilgili fikirlerinden dolayı 500 lira maaştan kesinti cezası. Bu gülünç cezaların elbette ki bir caydırıcılığı söz konusu değil. Bu arada aldığı maaş da bizim verdiğimiz vergilerle ödeniyor. İnternette kendisinin eğitim durumuyla ilgili bir bilgiye de ulaşamadım. Diyanet İşleri Başkanlığı 4 Ağustos tarihli cuma hutbesinde, anayasanın değiştirilemez maddesi laikliği göz ardı etmişti. Hutbenin son kısmında “İşyerlerimizdeki mesai saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını cuma namazının vaktine göre düzenleyelim” ifadeleri yer almıştı. Suç duyurusunda bulunanlar oldu. Cumhuriyet savcılığı soruşturmaya gerek olmadığını belirtip dosyayı kapadı.  Cübbeli Ahmet Hoca’yı yazmadan bitmez bu yazı. Kendisinin ticari zekâsını hatırlarsınız. Cehennem ateşinden koruyan kefenler satmayı akıl etmiş büyük bir din adamıdır. “Kadın koku sürünüp dışarı çıkıyor. Çok tehlikeli Allah muhafaza. Haram. Haram! Hadi kocasına süslenmiş, o serbest. Geldiğimiz noktada çarşaf giyiyor, başörtüsü örtüyor; yanağında allık, gözünde pulluk… Haram. Bu ziynettir.” Ayrıca, Cübbeli Ahmet Hoca'nın “En mühim mesele yatak meselesi' diyerek erkeklerin zina tehlikesi altında olduğunu ve kadınların cennete kısa yoldan girmeleri için yapılması gerekenleri” anlattığı anlar da gündem olmuştu haziran ayında. Bir başka demecinde de “Kadınların çalışması çok büyük bir fitne fesatlık. Misli yok, kadınların çalıştığı ortama erkek sinek girmeyecek. Kadınların erkek ortamında çalışması gibi bir fesat varken böyle bir memleket düzelir mi? Her şey buna bağlı; işsizlik buna bağlı, erkeklerin maaşındaki düşüklük buna bağlı, ekonominin bozukluğu buna bağlı” demişti. Buraya cennetle ilgili anlattıkları fantezileri yazmıyorum. +18 lik anlatımlar var çünkü. Bize çok büyük bir gurur yaşatan Filenin Sultanları’na da sataşmalar, taşlamalar oldu tabii…  “Bu lanetler ancak iki türlü durur; bir hükümetin caydırıcı cezalar tertip ederek haramları engellemeleri. Hiç böyle bir ufuk görünmüyor. Allahtan İstanbul Sözleşmesi’ni iptal ettiler. Çünkü o sözleşme engellemeyi bırak yol açıyordu. Bir beladan kurtuldu. Bir beladan kurtulmak yetmiyor ki ama. Putin eşcinselliği yasaklıyor, bize özgürlük oluyor. Sonra ‘Müslümanız’ diyorlar. Bu Cübbeli Ahmet Hoca’nın sözleri. Daha önce hatırlayın üniversiteler, öğrencilerinin yaşamları, cumhuriyete yönelik eleştirileri ile sık sık gündeme gelen Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Tarih bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu; filenin sultanlarının zaferiyle ilgili de tartışılan bir paylaşım yaptı. "Hani sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olması önemliydi? Lezbiyenlik ahlaklı mıdır? Yavrularımızı tehdit eden lezbiyenliğe bulaşmış bu kupayı reddediyorum. Lezbiyenlik şampiyonlukla meşrulaşacaksa, dünya çapında başarılı bir hekim de organ mafyası ile çalışabilir öyle mi?" kurduğu bağlantı gerçekten takdire şayan.  İhsan Şenocak- ki kendisi kadın düşmanlığıyla bilinen bir zattır;   “İslam’ın kızı! Sen oyun alanlarının değil, imanın, iffetin, ahlakın, hayânın, edebin sultanısın; sen ‘burnunu göstermekten utanan’ anaların evladısın. Ekranlara ve sakallı ağabeylerinin popüler kültürün kurbanlarına ‘sultan’ demesine aldanmayasın!” diye buyurdu.  O kadar araştırmama rağmen, kadın, çocuk ve hayvanlara yapılan şiddet, taciz, tecavüz ve cinayetlerle ilgili bir tek cümlelerine rastlamadım. İslamiyet’in ambalajında takılı kalmışlar.  Keşke üzerine yorum yaptıkları Kur’an-ı Kerim’i anlayarak okusalardı.   “Belki de bir gün, bir yerde, daha az rezil bir zamanda yine karşılaşırız”
Ekleme Tarihi: 03 Ekim 2023 - Salı

KEŞKE OKUDUĞUNU ANLASAYDIN


Kendilerine şeyh, hoca gibi unvanlar yakıştırılan kişilerin yaptıkları açıklamalara belirli dönemlerde sıkça maruz kalıyoruz. Bombardıman halinde sağlı sollu açıklamalar geliyor. Belirli bir mantık sırası takip etmeyen bu açıklamaları unutmayalım diye not alıyorum. Madem bu kadar önemli şahsiyetler, böyle büyük sözler ediyorlar kenarda dursun diye buraya yazıyorum.


Önce Halil Konakçı ile başlayalım. Kendisi laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı olarak çalışan imam-hatiplerden biri. Hatırlarsanız “"Hatay’ın çoğunluğu Arap’tır. Kürt ve Arap kardeşlerimiz var orada. Hala da öyle. O zaman da öyleydi. 1938’e kadar Fransız işgalindeydi. Fransızlar, ezanı Hatay’daki Müslüman köylerinde, camilerinde yasaklamadılar" diye bir beyanat vermişti. Hakkında soruşturma başlatılmıştı sonrasını bilemiyoruz. Yakın zamanda da "Bu ülkede acilen Müslüman ve kâfir tanımının yapılması lazım. Bir kişi, şeriata sövüyor ve şeriatı istemiyorsa o kişi kâfirdir. Bu kadar basit" sözlerini söylediği bir video yayınladı. “Kadın erkek eşitliği tamamen yalan. Namazını kıldırt hanımına, başını örttür. Sokaklar kasap dükkânı gibi. Et görmekten içimiz dışımıza çıkıyor” sözleri üzerine suç duyurusunda bulunuldu. Lakin açıklamaların “düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı, suç teşkil etmediği” savunuldu ve işleme konulmadı.


Hüseyin Çevik, "Kıyamette azabı en şiddetli olan, resim yapandır!" dedi. “E, ben ekmeğimi resimden kazanıyorum. Tövbe haşa, o zaman keranede çalışan kadın da ben de ekmeğimi buradan kazanıyorum desin.” Bunlar kendisinin söylemleridir, benimle bir alakası yoktur. Ben zaten istesem de topluluk karşısında kullanamam bu kelimeleri. Konunun hemen kadına ve cinselliğe gelmesini katmıyorum bile hesaba.  Hüseyin Çevik kimdir? İmam Hatip Lisesi mezunu, ticaretle uğraşan biri. 2019 yılında youtube üzerinden bir kanal açarak videolar yayınlıyor. 556 bin de takipçisi var. Bir videosunda “Peruk takan kadınlar haramdır. Başkasına güzel görünmek için süsleniyor çünkü.” diyor. Aynı videoda “Erkeklerin saç ektirmesi caiz değildir. Protez saç kullanması caiz değildir. Kellik en güzelidir.” diye güzelleme de yapıyor. Kadınların sosyal iletişim ve etkileşimiyle ilgili de konuşan Çevik, " Kadın 'ben işim gereği kibar konuşuyorum' diyorsun da karşındaki sapık da 'bu bana yürüyor' diyor. Sen kırıtarak konuşursan karşındaki adam da bıyıklarını çevirmeye başlar.

Hanım abla fazla kibar konuşma, fazla kırıtma. Adamın canını sıkma. Başlarım senin işine de kibarlığına da..." ifadelerini kullandı. “İhtiyaç halinde erkeklerle konuşabilirsin ama onun haricinde boş muhabbet yapamazsın” diye direktifte verdi.  Çevik Hoca erkekleri es geçmiyor.  "Biz kadınlara çıplak geziyor diyoruz ama erkekler de çıplak geziyor. Erkekler şortla gezmesin. Bu ne ya! Nuri Alço gibi geziyorsunuz. Cennet tam Türklere göre. Kılın şu namazları cennete gidin, canımı sıkmayın. Cennette mangal yap, melekleri de çağır 'Gelin baba gelin' Yap mangalı 'Ya Resul Allah gel mangala' de". Bu arada dinleyen kitleye hitap şekli de çok enteresan “Cevap versenize lan!”, “Müptezeller!” gibi sevgi ve saygı içeren yakıştırmaları var. “Ben diğer hocalara benzemem. Ben ve Bağcılar bebeleri alırız ifadenizi.” gibi cümlelerini de duydu bu kulaklar. Daha enteresan olanı dinleyen güruhun bu sözlere kahkahalarla cevap vermesi. Gerçekten tam bir İslâm âlimi kendisi… 


Şanlıurfa Mevlana Halid Camisi İmamı Mehmet Şükrü Dörtbudak’ın kadınları ve çocukları giydikleri kıyafetler üzerinden, “Çocuğun kolu, göğsü, her tarafı açık. Ondan sonra pedofili suçtur. Pedofiliyi sen körüklüyorsun” Ne muazzam bir tespit değil mi? Çocuklardan elini ayağını çek demek yok. Bu Zat’ın sözleri bu kadar değil elbette. Dörtbudak başka bir vaazında ise “Çocuklarımızı okutalım. Tamam okutun. Allah’ın ilk emri oku. Biz sadece oku yönünü alıyoruz. Ama ne şekilde oku. Kadın erkek karışık bir şekilde. Edebinden, hayâsından sıyrılacak bir şekilde. Erkek öğretmenlerin kızlara ders vereceği bir ortamda. Kadın öğretmenlerin açık-seçik bir şekilde erkeklere ders vereceği bir ortamda. Bunlar cenabı Allah’ın arzu ettiği bir okuma sistemi değildir” diyerek karma eğitimi de hedef almıştı. Çok büyük ceza aldı kendisi. Pedofili vaazından kınama ve karma eğitimle ilgili fikirlerinden dolayı 500 lira maaştan kesinti cezası. Bu gülünç cezaların elbette ki bir caydırıcılığı söz konusu değil. Bu arada aldığı maaş da bizim verdiğimiz vergilerle ödeniyor. İnternette kendisinin eğitim durumuyla ilgili bir bilgiye de ulaşamadım.


Diyanet İşleri Başkanlığı 4 Ağustos tarihli cuma hutbesinde, anayasanın değiştirilemez maddesi laikliği göz ardı etmişti. Hutbenin son kısmında “İşyerlerimizdeki mesai saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını cuma namazının vaktine göre düzenleyelim” ifadeleri yer almıştı. Suç duyurusunda bulunanlar oldu. Cumhuriyet savcılığı soruşturmaya gerek olmadığını belirtip dosyayı kapadı. 


Cübbeli Ahmet Hoca’yı yazmadan bitmez bu yazı. Kendisinin ticari zekâsını hatırlarsınız. Cehennem ateşinden koruyan kefenler satmayı akıl etmiş büyük bir din adamıdır. “Kadın koku sürünüp dışarı çıkıyor. Çok tehlikeli Allah muhafaza. Haram. Haram! Hadi kocasına süslenmiş, o serbest. Geldiğimiz noktada çarşaf giyiyor, başörtüsü örtüyor; yanağında allık, gözünde pulluk… Haram. Bu ziynettir.” Ayrıca, Cübbeli Ahmet Hoca'nın “En mühim mesele yatak meselesi' diyerek erkeklerin zina tehlikesi altında olduğunu ve kadınların cennete kısa yoldan girmeleri için yapılması gerekenleri” anlattığı anlar da gündem olmuştu haziran ayında. Bir başka demecinde de “Kadınların çalışması çok büyük bir fitne fesatlık. Misli yok, kadınların çalıştığı ortama erkek sinek girmeyecek. Kadınların erkek ortamında çalışması gibi bir fesat varken böyle bir memleket düzelir mi? Her şey buna bağlı; işsizlik buna bağlı, erkeklerin maaşındaki düşüklük buna bağlı, ekonominin bozukluğu buna bağlı” demişti. Buraya cennetle ilgili anlattıkları fantezileri yazmıyorum. +18 lik anlatımlar var çünkü.


Bize çok büyük bir gurur yaşatan Filenin Sultanları’na da sataşmalar, taşlamalar oldu tabii… 


“Bu lanetler ancak iki türlü durur; bir hükümetin caydırıcı cezalar tertip ederek haramları engellemeleri. Hiç böyle bir ufuk görünmüyor. Allahtan İstanbul Sözleşmesi’ni iptal ettiler. Çünkü o sözleşme engellemeyi bırak yol açıyordu. Bir beladan kurtuldu. Bir beladan kurtulmak yetmiyor ki ama. Putin eşcinselliği yasaklıyor, bize özgürlük oluyor. Sonra ‘Müslümanız’ diyorlar. Bu Cübbeli Ahmet Hoca’nın sözleri.


Daha önce hatırlayın üniversiteler, öğrencilerinin yaşamları, cumhuriyete yönelik eleştirileri ile sık sık gündeme gelen Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Tarih bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu; filenin sultanlarının zaferiyle ilgili de tartışılan bir paylaşım yaptı. "Hani sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olması önemliydi? Lezbiyenlik ahlaklı mıdır? Yavrularımızı tehdit eden lezbiyenliğe bulaşmış bu kupayı reddediyorum. Lezbiyenlik şampiyonlukla meşrulaşacaksa, dünya çapında başarılı bir hekim de organ mafyası ile çalışabilir öyle mi?" kurduğu bağlantı gerçekten takdire şayan. 


İhsan Şenocak- ki kendisi kadın düşmanlığıyla bilinen bir zattır;   “İslam’ın kızı! Sen oyun alanlarının değil, imanın, iffetin, ahlakın, hayânın, edebin sultanısın; sen ‘burnunu göstermekten utanan’ anaların evladısın. Ekranlara ve sakallı ağabeylerinin popüler kültürün kurbanlarına ‘sultan’ demesine aldanmayasın!” diye buyurdu. 


O kadar araştırmama rağmen, kadın, çocuk ve hayvanlara yapılan şiddet, taciz, tecavüz ve cinayetlerle ilgili bir tek cümlelerine rastlamadım. İslamiyet’in ambalajında takılı kalmışlar. 


Keşke üzerine yorum yaptıkları Kur’an-ı Kerim’i anlayarak okusalardı.  


“Belki de bir gün, bir yerde, daha az rezil bir zamanda yine karşılaşırız”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tekirdaginsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.